İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, yemek kartı ile ilgili yaşanan sorun konusunda sert tepki gösterdi. Aydagiç konuyla ilgili olarak, “Yemek kartı veren tüm yabancı firmalar saygısız bir şekilde, kurallara uymadan en az 5 milyon çalışanın ve tüccarın aleyhine bir süreci dayatıyor. Bu firmalarla görüşmelerle, nezaketle, basiretle, ferasetle bu işin gideceği yer kalmadı. Yabancı yemek kartı şirketlerinin mantıklı bir adım atma konusunda hiçbir iradeleri olmadığı artık net şekilde belli oldu. . Bir çalışan var, diyelim 5 bin lira brüt maaşı var. Net maaşı 3 bin 400 lira. Devlet diyor ki, işletmede yemek yemiyorsa, çalışanın maaşından ayrı bir mekanizma oluşturun, vergi ve SSK paketine dâhil olmayacak şekilde bir sistem oluşturun. Buna da işveren bugünkü rakamla günlük 25 liradan ayda -25 gün çalışıyorsa- 625 lirayı yemek kartına yüklesin. Çalışan da bunu yüklendiği gibi herhangi bir kesinti olmadan harcayabilsin. Böyle bir mantık. Fakat zaman içinde yemek kartı veren tüm yabancı firmalar, sorumsuzca bir süreci tüccara dayatıyorlar. Bunu şiddetle reddediyoruz. Çalışanımın yemek kartına ayda 625 lira para mı yatıracağım? İsteyen işveren yemek kartına yatırsın. ” dedi.
Aydagiç, bu sorunun çözümü ile ilgili olarak “ Bizim önerimiz şu: Yine maaş hesabı ile karışmaması için, o çalışanın kredi kartına ya da banka kartına biz bu bedeli yatıralım. O zaman ne arada % 6 komisyon kalacak, ne % 70'ini zorla, emrivaki ile birilerinden daha pahalı aldırma konusunda dayatma kalacak. Bu arkadaşlarımız güzel hizmet veriyorlarsa, rasyonel, rekabetçi hizmet veriyorlarsa, o zaman bu hizmeti alanlar ben bunu para kartına yatırmayayım, yemek kartına yatırayım der ve sistem devam eder. Yemek kartı için restoranların ödedikleri komisyon oranının 2018’de çıkarılan yönetmelik uyarınca % 6 ile sınırlandırıldı. Buna rağmen, kart firmalarının "erken ödeme komisyonu" adı altında bu komisyonu % 8’e kadar çıkardıklarını dair yoğun şikâyetler alıyoruz. Üstelik yemek kartı firmaları bu miktara karşılık gelen tutarda belli yerlerdeki tedarikçilerden öngörülen mal kalemlerini öngörülen fiyat seviyesinden satın almaları için işletmeleri zorladıklarını da duyuyoruz. Yok erken ödemeydi, yok blokajdı, yok şunun farkıydı, yok daha ucuza alacağım malı daha pahalıya onun istediği yerden almak zorunda bırakmaktı. Benim tüccarım hangi malı nereden, kaç paraya alacağını bilmiyor da bu muhterem yemek kartı firmalarının sahiplerine diyor ki, ‘Aman ne olur siz bize uygun bir kaynak gösterin, biz gidip oradan alalım!’ Hiç kimse benim üyelerimin, İTO tüccarının IQ’suyla alay etmesin. Edene bunun hesabını sorarız.” ifadelerini kullandı.